Bir Hasretlik Türküsü

1
316

Bir Hasretlik Türküsü

 

Bu hasretlik türküsünde hangi nota, hangi sözüz ? Ya gerçekten bu parçanın içinde miyiz ? Sahi neden parça derler bu bizleri alıp giden “parçalara” ? Belki bizi paramparça eden şeylerin tamamlayıcısı olduğu için mi ? Belki de yaralarımızı, hasretlerimizi, üzüntülerimizi hatta ve hatta sevinçlerimizi bir nebzede olsa karşılayıp üstünü örttüğü için mi ? Sizinkini bilemem ama benim parçam bu akşam hasretlik türküsünden… Çok uzaklarda olana, anılar defterinde kurutulan gül yapraklarına, oturdu mu masaya hakkı verilen çaylara, sağlamca edilen sohbetlere… Hangimizin gözü dalmadı uzaklara Neşet Baba’nın namelerini işittiğimizde, hangimizin burnu sızlamadı Sezai Karakoç’un ayrılıktan zor belleme ölümü dediği yerde ? Hasretler bazen vuslat ile karşılaşır karşılaşmasına ama her hasretin sonu vuslat olmazken her vuslatın sonu hasrettir. Bazen hasretlik çeken vuslatı için burnunda ki o sızı ile düşer yollara bir nebze hasretliğini dindirebilmek için. Bazense hasretlik çeken burnunda ki o sızıyla kalır olduğu yerde yola düşememenin sızısıyla ayrı hasretinin sızısıyla ayrı cebelleşir. Sadece vuslatının ona yaklaşması için dua eder. Hangisi daha zordur vuslatı için yolda olup tekrar hasretle yanması mı yoksa vuslatı için yola bile düşememesi mi ? Her hasretlik bir yare değildir dostlarım sizinkini bilmem ama benim hasretim bu akşam uzaklarda olan dostlarıma… 




1 YORUM

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.