AÖF MEDENİ USUL HUKUKU – ÖZET 2020 – Ünite 4

Sizler için AÖF Güz Dönemi Vize Medeni Usul Hukuku dersinin ilk 4 ünitesinin özetini hazırladık. Aşağıda bulunan linklerden PDF formatında ücretsiz olarak indirebilirsiniz.

3
630

AÖF Medeni Usul Hukuku Özet Konu Anlatım PDF İNDİR -2020

Sizler için AÖF Güz Dönemi Vize Medeni Usul Hukuku dersinin ilk 4 ünitesinin özetini hazırladık. Aşağıda bulunan linklerden PDF formatında ücretsiz olarak indirebilirsiniz.

Özet sınav öncesi son tekrar mahiyetinde hazırlanmış olup, ünitenin en az bir kez okunmasında fayda vardır. Daha sonra özete çalışılarak sınava girilirse Allah’ın izniyle başarılı bir sonuç elde edilir. 

Ayrıca sitemizden diğer AÖF bölümlerinin notlarına da ulaşabilirsiniz. 
Sitemizde Lise, TYT, KPSS, YDS, ALES vb. kategorilerden güncel içerikler bulunmaktadır.

NOT: Sizlere daha iyi ve güncel ders notu sunabilmek için kendimizi sürekli yeniliyoruz. Sizlerde son eklenen güncel ders notları ve eğitim haberlerinden anında haberdar olmak istiyorsanız sitemize Üye Olarak bildirimlerden anında haberdar olabilirsiniz.
ÜYE OLMAK İÇİN TIKLAYIN

 

NOT: PDF YAZININ SONUNDADIR.

ÜNİTE 4: DAVADA TARAFLAR

Taraf Ehliyeti

gerçek ve tüzel kişilerin (özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri) davada taraf olarak yer alabilme ehliyetleri mevcuttur.
Maddî hukuk, akların gerçek içeriklerini düzenleyen,
medenî hukuk, borçlar hukuku, ticaret hukuku gibi hukuk dallarını oluşturan kuralların bütünüdür.
Gerçek kişilerin taraf ehliyeti ancak ölümle son bulur. Bu nedenle ölü kişiye karşı açılan davanın usûlden reddedilmesi gerekir.

Dava Ehliyeti

fiil ehliyetine sahip gerçek ve tüzel kişiler, aynı zamanda dava ehliyetine de sahiptirler.
Medeni hukukta ergin (reşit) olup ayırt etme gücünü haiz bulunan gerçek kişiler (tam) dava ehliyetine sahip
olduklarından, bu ehliyetlerini bizzat veya tayin edecekleri iradî temsilcileri aracılığıyla kullanırlar.
Buna karşılık, ayırt etme gücünü haiz küçükler ve kısıtlılar ile ayırt etme gücü bulunmayanlar dava ehliyetine sahip olmadıklarından, davada usûl işlemlerinin, onlar adına, kanunî temsilcileri eliyle yahut bu temsilcilerce tayin edilen iradi temsilciler aracılığıyla yapılması gerekir.
Tüzel kişiler ise dava ehliyetini yetkili organları veya bu organlarca tayin edilen iradi temsilcileri aracılığıyla kullanırlar.

Sıfat (Husumet)

Sıfat, genel olarak, açılan davanın taraflarında biçimsel
olarak (davacı ve davalı rolünde) yer alan kişilerin maddî
hukuk açısından dava konusu yapılmış olan hak veya
hukukî ilişkinin de (hak sahibi ve borçlu olarak) tarafı
olup olmadıklarını ifade etmek üzere kullanılan bir
kavramdır.
Sıfat, maddî hukuka ilişkin bir sorundur. sıfat, bir dava şartı olmayıp, maddî hukuka ilişkin bir ‘itiraz’dır

İhtiyarî Dava Arkadaşlığı

Dava konusu hak yahut hukukî ilişki açısından birden fazla kişi arasındaki ilişkinin niteliğini nazara alarak, bazı hallerde, söz konusu kişilerin davacı yahut davalı tarafta yer alabilmelerini mümkün kılmıştır. Buna göre, birden çok kişi, aşağıdaki hâllerde birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabilir:
a) Davacılar veya davalılar arasında dava konusu
olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet
dışındaki bir sebeple ortak olması.
b) Ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak
doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde
yükümlülük altına girmeleri.
c) Davaların temelini oluşturan vakıaların ve
hukukî sebeplerin aynı veya birbirine benzer
olması.

Davaya Fer’î Müdahale

Davanın taraflarından birinde dava arkadaşı olarak yer alması mümkün bulunmayan yahut bunu istemeyen ve dava sonunda verilecek olan hükümden hukukî durumu dolaylı şekilde etkilenecek olan üçüncü kişilerin, taraf sıfatı kazanmaksızın, görülmekte olan bir davaya katılarak kendi hukukî menfaatlerini koruyabilmelerine imkân veren kurum, davaya fer’î müdahaledir.
Üçüncü kişinin fer’î müdahil sıfatıyla bir davaya
katılabilmesi için öncelikle açılmış (görülmekte) ve henüz tahkikat aşaması sona ermemiş bir davanın bulunması gerekir. Belirtilmiş olan koşulların mevcut
olması halinde, mahkeme, müdahale talebinin kabulüne karar verir. Söz konusu koşulları şöylece sıralamak mümkündür:
• İlk derece mahkemesinde görülmekte olan ve
henüz tahkikat aşaması tamamlanmamış bir
davanın bulunması,
• Üçüncü kişinin bu davanın tarafları arasında yer
almaması,
• Üçüncü kişinin taraf ve dava ehliyetini haiz olması,
• Hukukî yarar

Davaya Aslî Müdahale

Kişinin, yargılamanın konusu olan hak veya şey
üzerinde kısmen veya tamamen hak iddia ederek,
yargılamanın taraflarına (davacı ve davalıya yahut ilgiliye) karşı aynı mahkemede dava açmasıdır.
Asli müdahale kurumu, çelişkili kararlar verilmesini önlemeye, gerçeğin ortaya çıkarılmasına, usûl ekonomisi ve hukukî dinlenilme hakkını gerçekleştirmeye ve muvazaalı olarak açılan davaları önlemeye hizmet etmektedir.

Davanın İhbarı

Buna göre, ihbar yazılı olarak yapılır. Üçüncü kişi, ihbara rağmen fer’î müdahale talebinde bulunmazsa, kendisiyle davayı kendisine ihbar etmiş olan taraf arasında, bu davanın sonucuna bağlı olarak, ileride açılacak olan rücû yahut tazminat davasında “ihbar etkisi” ortaya çıkar.

Davada Tarafların Temsili

İşlemin hukukî sonuçlarının kendisi hakkında
doğacağı kişinin o işlemi yapabilme ehliyetinin
bulunmamasıdır. Bu durumda söz konusu olan temsil
“kanunî temsil” olarak adlandırılır. Kanunî temsil, duruma göre, veli, vasi yahut kayyım tarafından yerine getirilir.
İradî temsil ise, tarafların veya onların kanunî temsilcilerinin iradelerine dayanan temsildir. Dava ehliyeti bulunan bir kişi, davasını bizzat açıp yürütebileceği gibi, eğer isterse, bu işlemlerin kendisi tarafından atanan bir temsilci (vekil) eliyle yapılmasını da sağlayabilir.

Kaynak İndirme Bilgileri

  • Site: edunzy.com
  • Dosya İçeriği: Medeni Usul Hukuku – Ünite 1
  • Dosya Boyutu/Türü: 442 KB / PDF
  • Dosya İndirme Linki: Tıklayınız.
  • PDF parolası:

Diğer Adalet Konu Anlatım Özetleri;

 

3 YORUMLAR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.