AÖF Ceza Hukuku Özet Konu Anlatım PDF -2020 [3]

Sizler için AÖF Güz Dönemi Vize Ceza Hukuku dersinin ilk 4 ünitesinin özetini hazırladık. Aşağıda bulunan linklerden PDF formatında ücretsiz olarak indirebilirsiniz.

2
786

AÖF Ceza Hukuku Özet Konu Anlatım PDF – Ünite 3

Sizler için AÖF Güz Dönemi Vize Ceza Hukuku dersinin ilk 4 ünitesinin özetini hazırladık. Aşağıda bulunan linklerden PDF formatında ücretsiz olarak indirebilirsiniz.

Özet sınav öncesi son tekrar mahiyetinde hazırlanmış olup, ünitenin en az bir kez okunmasında fayda vardır. Daha sonra özete çalışılarak sınava girilirse Allah’ın izniyle başarılı bir sonuç elde edilir. 

Ayrıca sitemizden diğer AÖF bölümlerinin notlarına da ulaşabilirsiniz. 
Sitemizde Lise, TYT, KPSS, YDS, ALES vb. kategorilerden güncel içerikler bulunmaktadır.

NOT: Sizlere daha iyi ve güncel ders notu sunabilmek için kendimizi sürekli yeniliyoruz. Sizlerde son eklenen güncel ders notları ve eğitim haberlerinden anında haberdar olmak istiyorsanız sitemize Üye Olarak bildirimlerden anında haberdar olabilirsiniz.
ÜYE OLMAK İÇİN TIKLAYIN

 

NOT: PDF YAZININ SONUNDADIR.

ÜNİTE 3: TİPİKLİĞİN MANEVİ UNSURLARI

Bir davranışın haksızlık niteliğini kazanabilmesi için, suçun maddi unsurlarının yanında manevi unsurlarını da içeriğinde barındırması gerekmektedir. Ancak bu halde tipik haksızlık oluşabilir ve fiil ile fail arasında bir bağ kurularak suç faile isnat edilebilir.

Türk Ceza Kanunu’nun 21. maddesi gereği “Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır.” Bu hüküm suçun varlığı için kural olarak kastın bulunması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.

  1. KAST

Türk Ceza Kanunu’nun 21. maddesinde kast, “suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek işlenmesi” şeklinde tanımlanmıştır. O halde, kanunumuz düzenlemesine göre de, kastın varlığı için failin hem suçun kanuni tanımında yer alan unsurlar bakımından bilgiye sahip olması ( bilme ), hem de bu unsurların gerçekleşmesini istemesi gerekmektedir.

Suçun kanuni tanımındaki haksızlığın tüm unsurlarının somut olayda gerçekleştiğini bilen ve tipi gerçekleştirmeye yönelik olarak hareken eden fail kasten hareket etmektedir. Yani failin kasten hareket ettiğinin kabulü için suçun maddi unsurlarını içeriğinde barındıran bilinçli bir karar vermesi gerekmektedir. Ancak bu karar, failin doğru olduğunu düşündüğü şeyi yapması olarak anlaşılmamalıdır. Fail başkasına zarar vereceğinin farkında olsa da tipik hareketi yapmaktan çekinmemektedir.  Örneğin; başkasının evine giren fail o evin ve içindeki eşyaların kendisine ait olmadığını bilmekte ve buna rağmen eşyaları zilyetliğine geçirmektedir. Böylece failin cezalandırılabilmesi için tipik haksızlık oluşmaktadır. Doktrinde kimi yazarlar ise kastın varlığı açısından isteme unsurunun varlığını aramamaktadır.

KASTIN TÜRLERİ

  1. Doğrudan Kast

Bir suçun işlenmesini kararlaştıran failin bu suçun kanuni tanımındaki maddi unsurların mevcut olduğunu veya fiilin icrası sırasında gerçekleşeceğini ve özellikle suç tipindeki aranan neticenin meydana geleceğini kesin olarak öngörmesi halinde doğrudan kast söz konusu olur. Başka bir ifadeyle, failin suçun kanuni tanımındaki tipiklik unsurunu karşılayan hareketi bilerek yapması ve hareketinin neticelerini bilmesi veya en azından hayatın olağan akışına göre öngörerek hareket etmesi halinde doğrudan kastla hareket etmiş olur. Örneğin; A’ yı öldürmek kastıyla A’ nın bindiği uçağa bomba koyan fail, Bombanın patlayacağı anda uçağın içindeki diğer kişilerin de öleceğini bilmektedir. O halde failin uçağın içindeki herkes açısından doğrudan kastının varlığı kabul edilmelidir.

 

  1. Olası Kast

 “Kişinin suçun kanuni tanımdaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi halinde olası kast vardır.” şeklinde tanımlanmıştır. Öyleyse olası kastı failin fiili işlemesi halinde gerçekleşecek olan neticeyi en azından öngörmesi ve fakat kabullenmesi olarak tanımlayabiliriz.

Fail hareketinin muhtemel sonuçlarını önleyebileceğini düşünerek hareket etmeden, ‘olursa olsun’ diyerek fiilin sonuçlarına razı olarak yani kabullenerek fiili işliyorsa olası kastla hareket ettiği kabul edilmelidir. Örneğin; A’yı öldürmek amacıyla arabasına bomba koyan fail, bombanın patlayacağı anda arabanın yanından geçen bir başka kişinin ölebileceğini öngörmektedir ancak olursa olsun diyerek kabullenmekte ve fiili işlemekten çekinmemektedir. Bu örnekte failin A ‘ya yönelik olarak doğrudan kastı, arabanın yanından geçerken bombanın patlaması sonucu ölen kişilere karşı ise olası kastının varlığı kabul edilmelidir.

Olası kastın haksızlık içeriği Türk Ceza Kanunu’nun 21. maddesinin 2. bendine göre olası kastın varlığı halinde “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıldan yirmi beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden yarısına kadar indirilir.”

  1. TAKSİR

dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir” şeklinde tanımlanmıştır.

Suçun taksirle işlendiğinden bahsedebilmek için dikkat ve özen yükümlülüğünün ihlal edilmiş olması nedeniyle neticeni-n istenmemesine rağmen meydana gelmesi gerekmektedir. O halde taksirli suçların haksızlık içeriğinin oluşabilmesi için şu unsurların mevcut olması gerekmektedir;

  • Objektif özen yükümlülüğünün ihlali,
  • Tehlike durumunun gözlemlenebilirliği,
  • Neticeye sebebiyet verme.

Türk Ceza Kanunu’nun 22. maddesinin 1. Fıkrasına göre; “Taksirle işlenen fiiller kanunun açıkça belirttiği hallerde cezalandırılır.” O halde tipik haksızlığın oluşabilmesi, kanunda açıkça o suçun taksirle işlenebildiğinin belirtilmesine bağlanmıştır.

TAKSİRİN TÜRLERİ

Taksir; bilinçli taksir ve bilinçsiz taksir olmak üzere ikiye ayrılır. Bilinçsiz taksir yukarıda da değindiğimiz üzere Türk Ceza Kanunu’nun 22. maddesindeki taksire ilişkin tanımlama ile örtüştüğünden tekrar açıklamayarak taksir adlı başlığımıza atıf yapmakla yetineceğiz. Olası kastta sonuç hedef alınmamasına rağmen meydana gelme tehlikesi göze alınmakta, bilinçli taksirde ise, fail neticenin meydana gelmeyeceği inancıyla hareket etmektedir. Her iki taksir türünde de dikkat ve özen yükümlülüğünün ihlali zorunlu unsur olduğu halde, bilinçli taksirde neticenin öngörülmesi hali söz konusudur.

Bilinçli Taksir

Kişi neticeyi öngörmesine rağmen tipik hareketi gerçekleştirmekte ancak neticenin geçekleşmesini istememektedir. Fail, neticenin meydana geleceğini bilse fiili yapmaktan imtina edecektir, ancak neticenin meydana gelmeyeceğini düşünerek tipik hareketi gerçekleştirmektedir.

Türk Ceza Kanunu sisteminde suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde “taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.” Madde gerekçesinde; “Böylece bilinçli taksir, iş kazalarını, trafikte meydana gelen taksirli suçları önlemek bakımından cay­dırıcı etki yapacak ve suçların önlenmesinde yarar sağlayacaktır.” şeklinde açıklama yapıldığından bu maddenin konuluş amacının, ‘yaptırımın caydırıcı etkiye sahip olması’ olduğunu anlıyoruz.

OLASI KAST / BİLİNÇLİ TAKSİR AYRIMI

Hem olası kastta hem de bilinçli taksirde fail neticeyi öngörmektedir. Bu iki kavram neticenin istenip istenmemesi noktasında ayrılmaktadır.

Olası kastta fail mümkün görünen, öngörülen neticenin gerçekleşmesini kabullenerek, neticenin meydana gelmeyeceğine yönelik bir güveni olmadan, ‘yani olursa olsun’ diyerek hareket etmektedir. Bilinçli taksirde ise fail öngörülen neticenin meydana gelmeyeceğine ilişkin güveni söz konusudur. Neticenin meydana gelmesini asla istememekle birlikte yeteneklerine güvenerek, fiili yapmaktan da çekinmemektedir. Bu nedenledir ki kanun koyucu, bilinçli taksirin varlığı halinde taksirli suça ilişkin verilecek cezada artırım yapılacağını belirtmiştir.

Taksirle İşlenen Suçlarda Şahsi Cezasızlık Sebebi ve Cezada İndirim Yapılmasını Gerektiren Şahsi Sebep

Kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bircezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yola açmışsa ceza verilmeyeceği; bilinçli taksirle neticeye neden olunmuşsa, verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirebileceği düzenlenmiştir.

Netice Sebebiyle Ağırlaşmış Suçlar

Bir fiilin kastedilenden daha ağır veya başkaca bir neticenin oluşumuna sebebiyet vermesine netice sebebiyle ağırlaşmış hal denilmektedir.

Tipiklikte Yer Alan Unsurlarda Hata

Kastı kaldıran hata halleri; suçun maddi unsurlarında hata, suçun nitelikli unsurlarında hata, hukuka uygunluk nedenlerinden maddi şartlarında hata olmak üzere üçe ayrılır.

Kaynak İndirme Bilgileri

  • Site: edunzy.com
  • Dosya İçeriği: Ceza Hukuku – Ünite 1
  • Dosya Boyutu/Türü: 442 KB / PDF
  • Dosya İndirme Linki: Tıklayınız.
  • PDF parolası:

Diğer Adalet Konu Anlatım Özetleri;

 

 

Kısmi Kaynak: http://www.tugsanyilmaz.av.tr/ceza-hukuku/sucun-manevi-subjektif-unsurlari

2 YORUMLAR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.